بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَأَقْبَلَ بَعْضُهُمْ عَلَىٰ بَعْضٍ يَتَلَٰوَمُونَ ٣٠

Şimdi birbirlerini yermeye başladılar.

– İbni Kesir

قَالُواْ يَٰوَيْلَنَآ إِنَّا كُنَّا طَٰغِينَ ٣١

Dediler ki: Yazıklar olsun bize, doğrusu biz; azgınlardanmışız.

– İbni Kesir

عَسَىٰ رَبُّنَآ أَن يُبْدِلَنَا خَيْرًا مِّنْهَآ إِنَّآ إِلَىٰ رَبِّنَا رَٰغِبُونَ ٣٢

Belki Rabbımız bize bundan daha iyisini verir. Doğrusu biz; artık Rabbımızdan dilemekteyiz.

– İbni Kesir

كَذَٰلِكَ ٱلْعَذَابُۖ وَلَعَذَابُ ٱلْءَاخِرَةِ أَكْبَرُۚ لَوْ كَانُواْ يَعْلَمُونَ ٣٣

Azab işte böyledir. Fakat ahiret azabı elbet daha büyüktür. Keşki bilmiş olsalardı.

– İbni Kesir

إِنَّ لِلْمُتَّقِينَ عِندَ رَبِّهِمْ جَنَّٰتِ ٱلنَّعِيمِ ٣٤

Muhakkak ki müttakiler için, Rabbları katında Naim cennetleri vardır.

– İbni Kesir

أَفَنَجْعَلُ ٱلْمُسْلِمِينَ كَٱلْمُجْرِمِينَ ٣٥

Biz; müslümanları suçlular gibi tutar mıyız hiç?

– İbni Kesir

مَا لَكُمْ كَيْفَ تَحْكُمُونَ ٣٦

Ne oluyor size, nasıl hükmediyorsunuz?

– İbni Kesir

أَمْ لَكُمْ كِتَٰبٌ فِيهِ تَدْرُسُونَ ٣٧

Yoksa size mahsus bir kitab var da ondan mı okuyorsunuz?

– İbni Kesir

إِنَّ لَكُمْ فِيهِ لَمَا تَخَيَّرُونَ ٣٨

Seçtikleriniz herhalde orada olacaktır.

– İbni Kesir

أَمْ لَكُمْ أَيْمَٰنٌ عَلَيْنَا بَٰلِغَةٌ إِلَىٰ يَوْمِ ٱلْقِيَٰمَةِۙ إِنَّ لَكُمْ لَمَا تَحْكُمُونَ ٣٩

Yoksa kıyamet gününe kadar sürüp gidecek ahidler mi var aleyhimizde? Muhakkak ki hükmettikleriniz sizin olacaktır.

– İbni Kesir

سَلْهُمْ أَيُّهُم بِذَٰلِكَ زَعِيمٌ ٤٠

Sor onlara; hangisi bunu üzerine alacak?

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu